AHMET KAHRAMAN
AHMET KAHRAMAN
BİR ÖĞRETMEN VE HAYALİ BİR OKULA NAKLİNİN HİKAYESİDİR
AHMET KAHRAMAN
POLİTİKA GAZETESİ 20 Eylül 1975
28 yıllık öğretmen Osman Bolulu, MC hükümeti siyasal iktidar olduğunda, müfettişti. Başlayan "Memur Operas- yonu'yla, müfettişliği öğretmenliğe dönüştürüldü. Görev yeri olarak da, Cebeci Ortaokulu gösterildi. Karşı koymadan, Danıştay'da dava açmadan yeni görevine başladı. MC hükümetinin, Burdur Valisi Ömer Naci Bozkurt'u (şimdi AP Gümüşhane Senatör adayıdır) Ankara valiliğine gelince, Osman Bolulu'nun "kentte görev yapması" sakıncalı görüldü. Bolulu'ya yeniden yol göründü. Onu Cebeci Ortaokulundan aldılar. Ankara'nın Bala ilçesinin Karaali köyü ortaokuluna atadılar.
Osman Bolulu, "Bunu duyunca gider başlarım dedim. Nasıl olsa köy kökenliyim. Babam da imamdı. Köylülerle kaynaşır Cuma namazını da birlikte kılarım diye düşündüm. Ancak bu sırada AP Ankara Milletvekili Oğuz Aygün işe karıştı. "Seçim arifesinde solcuları köye atarsak seçim kaybederiz düşüncesiyle önledim" dedi.
Osman Bolulu'nun "hayali okul" serüveni bundan sonra başladı. Ona "münasip yer" bulmakta güçlük çeken yöneticiler, sonunda bir çıkar yol buldular. Bolulu'yu 5 Eylül 1975 tarihinde 232/13772 sayılı kararname ile Ankara'nın Yenimahalle ilçesindeki "Yahyalar Ortaokulu" atadılar.
Öğretmenlerin 15 Eylül'de okullarında bulunmaları, bakanlıkça kararlaştırılmış bir zorunluluktu Osman Bolulu bu zorunluğa uyarak, okuluna gitmek üzere sabah evinden ayrıldı.
Yenimahalle mezarlığının bitişiği... aradı, taradı, sordu, soruşturdu ama, kimse böyle bir okulun varlığından haberdar değildi. Daha önce gittiği kişilerin kapılarını tekrar çaldı, "Kardeşim bir yanlış olmasın? Bakanlığın bir bildiği var ki beni buraya atadı. Hayali okula öğretmenin atandığı görülmüş değildir. Ne olur beni oyalamayın, doğruyu söyleyin okul nerede?" dedi.
Ama aldığı karşılık hiç bir zaman değişmedi.
"Kusura bakmayın ama, bizim bildiğimiz Yahyalarda, böyle bir ortaokul yok, isterseniz aramaya devam edin."
Osman Bolulu, çaresizlik içinde akşama kadar gecekondular arasında dolaşarak kapılar çaldı. Önüne çıkana "Yahyalar Ortaokulunu biliyor musunuz, kardeşim"
İki öğretmen, oturup görev yeri okulun "hayali" olduğu hakkında bir tutanak düzenlediler. Bolulu tutanağı götürüp ilgililere verdi ve görevden kaçmadığını kanıtladı.
Tutanağın son paragrafı da şöyle:
"Henüz Yahyalar Ortaokulu açılmamış olduğundan olduğundan ve bir sorumlusu da bulunmadığından kendisi göreve başlayamadan döndü. Bu durumu saptayan tutanak düzenlendi."
İki ayda üç kez görev yeri değiştirilen Bolulu, hesaba katmamıştı ama, hastalanıverdi, bu arada hastaneye gidip, muayene ve tedavi olması gerekirdi. Ama masrafları kim ödeyecekti?
Milli Eğitim Müdürlüğüne gitti, "Okulundan hastane için kağıt al" dediler.
"İyi ama" dedi Bolulu, "benim okulum yok ki, daha temeli bile kazılmamış."
"Okulun olmadığı hakkında bir dilekçe yazın, size vizite kağıdı verelim."
28 yıllık öğretmen dilekçe için gerekeni yaptı. Müdürlükten kağıdı aldı, hastaneye gitti, muayene oldu, 20 günlük rapor aldı, şimdi dinleniyor.
---------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu yazının küpuru altına Osman Bolulu'nun el yazısı ile düşülmüş not şöyle:
"Bu yazının bir örneğini, marangoz ağabeyim HİDAYET BOLULU, camlatıp atölyesine asmıştı. Soyunun şeref madalyası gibi görüyordu. İlk kez açığa alındığımda, kasabadaki evini satıp parasını bana getirmişti: "Kimseye boyun eğme!" diyordu.
Erkekçe ayakta kalabildimse, bunda HİDAYET BOLULU'nun ağabeyliğin üstündeki dostluğunun, Nermin Bolulu'nun desteğinin; çocuklarım Asuman, Yasemin, Hürriyet'in her türlü acıya sabırla katlanışlarının büyük payı vardır. Hepsine sevgi, saygı borçluyum.
Yorumlar (0 )