NOKTALAMANIN ÖNEMİ

NOKTALAMANIN ÖNEMİ

 

NOKTALAMANIN ÖNEMİ


Konuşmada sözlerimizin anlamı, jest ve mimiklerimizle, söz söyleme sırasındaki tavır ve duruşlarımızla aydınlanır. Jest, mimik, tavır, duruş, söylediklerimizin kolay anlaşılmasını sağlar. Fakat bunları, yazıya aktarma olanağı yoktur. İşte o nedenle, sözün aslına uygun duygu ve anlamıyla başkalarına iletilmesi zorlaşır.
 
Noktalamasız yazı, iç titreşimlerimizi karşımızdakine yansıtmada eksiklik yaratır. Anlamı aktarmada sıkıntı çekeriz. Noktalamasız yazı, katkısı noksan, kıvamını bulmamış yemeğe benzer, anlatımın tadını alamayız. Bu sorunu çözümlemek için, noktalama işaretlerine (imlerine) gerek duyulmuştur. Noktalama, yazıyı anlamca düzeltme, anlaşılır duruma getirme olarak nitelenebilir.
 
Noktalama, hafife alınmamalıdır. Noktalamaya başvurmadan yazının anlamını sökmek kolay değildir; yazının içindeki duyumsamaları sese aktarmada zorlanır; anlamı, karşımızdakine doğru ve tam olarak yansıtamayız. Noktalama işaretlerini kullanarak yazıyı canlı, anlamı aydınlık duruma getirebiliriz. İşaretler, yazının anlamına açıklık kazandırır, anlam karışıklığını önler, okuyuşa gerekli ahengi vermemize yardım eder.
 
Noktalama deyip geçmeyelim. Noktalama yazıda açılımdır, kolaylıktır. Duygunun, tasarımların, düşüncelerin doğru yansıtılması, kavranması için bulunmuş bir dizgedir. Noktalamadan yararlanarak yazılı metinlerle beynimizi besler, düşüncelerimizi boyutlandırır, kültürümüzü çoğaltır, olguları doğru değerlendirmeye alırız. Doğru kavrayan, sözü yerinde, yararlı kullanabilen kişi olabiliriz. Anlamanın, bilmenin, bilgilenmenin, bilime doğru yönelişin, dünyadaki olguları doğru kavrayabilmenin yolunu açan işaretler dizgesidir.

Noktalama Sözcüğün Anlamını, Türünü Değiştirir

Kötü müdür.
İki sözcükten sonra nokta koyduk. Burada “müdür”e ilişkin kötüleme yargısı var.

Kötü müdür?
Soru işareti koyduğumuzda anlam değişti: Bir şeyin kötü olup olmadığı soruluyor.
Bakınız, aynı harflerden oluşmuş bir yazımda, nokta ve soru işareti anlamı nasıl değiştirdi...


Küçük çam ağacının arkasına saklandı.
Burada “küçük” sözcüğü, çam ağacını niteliyor. Anlamı: Birisi (o) küçük çam ağacının arkasına gizlendi.

Küçük, çam ağacının arkasına saklandı.
“Küçük” sözcüğün den sonra virgül konulunca, bu sözcük sıfat türünden sıyrıldı “çocuk” adının yerine geçti. (Anlamı: Çocuk, çam ağacının arkasına saklandı.)
Bakınız, bir virgül sözcüğün türünü ve cümledeki anlamı değiştirdi...


Kapıcı, kadın yazarımızla konuşuyor.
“Kapıcı” sözcüğünden sonra virgül var, kadın  olan yazardır.

Kapıcı kadın, yazarımızla konuşuyor.
Virgülün yeri değiştirilince, “kapıcı kadın” oldu.
Bakınız, bir virgülün yer değiştirmesi, insanların cinsiyet değiştirmesine neden oluyor...


İhtiyar dostuna seslendi.
Cümlede virgül yok. Birisinin (o’nun=üçüncü tekil kişinin) yaşlı dostuna seslendiği bildiriliyor. (İhtiyar dost, sıfat tamlamasıdır.)

İhtiyar, dostuna seslendi.
Burada, seslenen, ‘İhtiyar’ adıyla anılan yaşlı kişidir. İhtiyar sözcüğü sıfatlıktan sıyrılıyor, ad türüne, kişinin lakabı yerine geçiyor)
Bakınız, burada da virgül, sözcük türünün, eylemi gerçekleştirenin değişmesine neden oluyor...


Durmadan çekirdek yenilen bu yerden uzaklaştım.
(Cümlede virgül yok. Buradaki “durmadan” sözcüğü “sürekli, aralıksız” anlamını yükleniyor.)

Durmadan, çekirdek yenilen bu yerden uzaklaştım. 
(Virgül kullanılınca, “durmadan” sözcüğü, “beklemeksizin, hemen” anlamını yükleniyor.)
Bakınız, bir virgülün yer değiştirmesi, sözcüğün anlam değiştirmesine neden oluyor...


Ara sıra yaşadığım kentin kitaplığına uğrardım.
* Kentte mi ara sıra yaşanıyor?
* Kitaplığa mı ara sıra uğranıyor?
Cümlede anlam karmaşası var: ‘ara sıra’dan sonra virgül konulursa, kişinin ‘yaşadığı kentteki kitaplığa ara sıra uğradığı’ anlamı çıkar.
 
Böylesi örnekler çoğaltılabilir, bir noktalama yanlışının, ne gibi sonuçlar doğurduğuna ilişkin, daha pek çok anlam değişikliği ya da çapraşıklığı gösterebiliriz. Ama daha çoğu, burada gereksiz. Yaşamamızı kolaylaştırmak için dikkate, düzene gerek olduğunu, içinde bulunduğumuz bilgi çağının, ayrıntı sanılabilecek küçük örüntülerle kurulduğunu, bunların özen istediğini belirtmekle yetinelim.
 
Anadilimizin (Türkçemizin) kurallarını  bilir, doğru uygularsak, kolay anlaşır, birbirimizle ortak paydalarda buluşur, daha da toplumsallaşırız. Anadilini doğru kullanamayanın, doğru düşünmesi de zordur. Ancak doğru düşünüşle gerçekleri kavrayabilir, bilim yapabilir, gelişir insan.

 
Noktalamaya İlişkin Uyarı
 
* Noktalamada esas olan, metni doğru seslendirmeyi kolaylaştırmak, anlam karmaşasını önlemektir.
* Noktalamanın genel kuralları olmakla birlikte, kimi yazarların kendisine göre noktalama biçemi vardır. Öylesi, anlam karmaşasına neden olmuyorsa yadırganmaz.
* Noktalama yanlışı nedeniyle anlam karmaşası doğmamasına özen gösterilip gösterilmediğine ve noktalamanın metni doğru seslendirmeyi kolaylaştırıp kolaylaştırmadığına bakarak noktalamanın yerinde olup olmadığını çıkarabilirsiniz.
 
 

 

 

 

 

 

 

 

Etiketler: dil türk dili

Yorumlar (0 )